Arda ve Emre’nin sır ziyareti… Bankayı zora sokacak karar

Milliyet’ten Çiğdem Yılmaz’ın haberine göre normalin üstünde yüksek gelir vaadiyle aralarında Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera gibi ünlü isimlerin de olduğu çok sayıda kişiyi dolandıran Seçil Erzan’ın annesi, teyzesi ve dayısı konuştu.

Daha önce 2 kez beyin kanaması geçirdiği için birçok şeyi hatırlamayan Erzan’ın annesi Fatma Erzan’a kızının yurt dışında olduğu söylendi.

Tutuklu Seçil Erzan’ın annesine bakan kız kardeşi Makbule İnan ve Erzan’ın dayısı Sadettin Pinpiri, Erzan’ın yalnız bırakıldığını, neden tek günah keçisi olarak seçildiğini söyleyerek, tepki gösterdi.

Erzan’ın dayısı Saddetin Pinpiri (65) ise şunları anlattı:

“Mademki Fatih Terim’in bu kadar parası var, git bankaya o zaman de ki ‘Benim bu kadar param var.’ Zaten bu kadar paranla banka seni tatmin edecek bir faiz verecektir. Milyon dolarları alıp niye Seçil’e veriyorsunuz? Seçil Erzan sıradan bir banka müdürü, senin ne işin var? Suçlu suçunu çekecektir ve çekmelidir de. Burada ‘Seçil suçsuzdur’ demiyorum. Ama Seçil Erzan’ı karga tulumba alıp götürmüşler, dövmüşler, senet imzalatmışlar. Peki bunlar neden ortaya konulmuyor? Arda Turan ve diğer futbolcuları bu olaya dahil eden Fatih Terim’e neden kimse bir şey sormuyor? Kim ne kadar vermiş, kimden ne almış, kimin cebine ne girmiş. Önce bunlar dökülsün ortaya. Seçil Erzan’ın annesinin evi talan edilmiş, evlerine el konulmuş. Hangi yasa ve hukuka göre bu yapıldı? Biri de çıkıp bunların hesabını sorsun. Herkesin dediği şey ‘Biz paramızı istiyoruz.’ Hadi diyelim bu paraları aldınız, yasal olarak nasıl aklayacaksınız? Burada tek günah keçisi Seçil seçildi, neden tek günah keçisi Seçil? Suçlu kimse suçun cezasını çeksin. Ancak bunu yasalara bıraksınlar, hukuka baskı yapılmadan tarafsız mahkemelerde yargılansınlar. Büyük hırsızı severler, küçük hırsızdan nefret ederler.”

“NEDEN TEK SUÇLU SEÇİL”

Erzan’ın teyzesi Makbule İnan şunları anlattı: “Ablamın 3 farklı bakıcısı vardı, Seçil hapse girince, para da bitince hepsi ablamı bırakıp gitti. Evini de yağmalamışlar, bir şey bırakmamışlar. Ablama bakacak kimse kalmayınca, alıp köye yanıma getirdim. 30 Ağustos’tan bu yana yanımda. Ablam iki defa beyin kanaması geçirdi, birçok şeyi unutuyor ve hafızası gidip geliyor. Ara ara Seçil’i soruyor, biz de yurt dışında olduğunu söylüyoruz, doğruları söyleyecek durumda değiliz, bunu kaldıramaz. Tüm olanları televizyonda izliyoruz. O kadar şey olmuş ama tek suçlu Seçil. Nasıl oluyor anlamadım. Neden tek suçlu Seçil? Yanında olan kimse neden şimdi yanında değil. Devlet de ablamın maaşına el koymuş, hiçbir geliri yok. Gücümün yettiği kadar kendisine en iyi şekilde bakmaya çalışacağım.”

ARDA VE EMRE’NİN KÖYDE

Köyde konuşulan ve birçok kişiden duyulan iddia ise Seçil Erzan olayının patlak vermesinin ardından köye futbolcu Arda Turan ve Emre Belözoğlu’nun geldiğiydi.

Birçok isim bu iddiada bulunsa da kimse detay vermedi. Gelen iki ismin köy muhtarı Yücel Başaran ile görüştüğü de yine iddialar arasındaydı. İddialarla ilgili köy muhtarının oğlu “Arda Turan ve Emre Belözoğlu ne zaman geldi?” sorusuna “Ne zaman geldiler bilmiyorum, gelmişler ama ben görmedim” dedi.

Daha sonra köy muhtarı Yücel Başaran’ın bulunduğu çiftliğine gittik. Başaran da futbolcu Arda Turan ve Emre Belözoğlu’nun köye gelip gelmedikleri konusunda net bir şey demese de “Görmüşler ama ben görmedim” dedi.

İTİRAZIN REDDİ

Bankacı Seçil Erzan’ın da aralarında bulunduğu 11 şüpheli hakkında ‘bankacılık zimmeti’ suçundan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) ‘yazılı başvuruda bulunulmasına yer olmadığı’ yönündeki hükmüne istinaden verildiği belirtilen takipsizlik kararına itiraz değerlendirildi.

Aralarında ünlü futbolcuların bulunduğu milyon dolarlık ‘fon vurgunu’ davasının 13 müştekisinin, dosyada ‘bankacılık zimmeti’ suçundan verilen takipsizlik kararına ilişkin itirazı hakkında karar verildi.

İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği, itirazın reddine karar verdi.

BANKA SORUMLU TUTULDU

Öte yandan Seçil Erzan’ın aralarında ünlü futbolcuların da yer aldığı kişileri dolandırdığı iddia edilen davaya benzer bir olay da Malatya’da 2002’de yaşandı. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, bu davada bankayı da sorumlu bulduğu ortaya çıktı.

Vekilin iddiasına göre davacılar, davalı banka şubesinin hatırı sayılır ve işlem hacmi yüksek müşterileri arasında yer alıyordu. Bankacılık işlemleri bankada bizzat gerçekleştiriliyordu ancak bir süre bankaya mevduat yatırmak için bizzat gitmek yerine banka müdürünün talimatı ile bankanın bir çalışanına iş yerinde elden verildi. Son işlemlerde para şube müdürü tarafından imzalanan ve gönderilen “alındı” dekontuna istinaden bankaya teslim edildi. Ancak parayı çekme istekleri banka müdürü tarafından reddedildi. İddiaya göre, yapılan araştırmada banka müdürünün “zimmet” suçlamasıyla teftiş geçirdiği ve hakkında Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2004/721 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı öğrenildi. Davacılar, ödenmeyen paranın bankanın alacaklarına uyguladığı en yüksek orandaki temerrüt faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesi talebiyle dava açıldı.

‘MÜDÜR KAŞESİ VAR’

Bankanın davadaki savunmasında, banka yönetim kurulu başkanı ve genel müdürünün davalı olarak gösterilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğu öne sürüldü. İlk derece mahkemesi de davacıların iddialarından bankanın bir sorumluluğundan söz edilemeyeceği gerekçesi ile reddine karar verdi. Davacıların istinaf başvurusu da Bölge Adliye Mahkemesi dava esastan reddedildi. Yargıtay 11. Daire’nin 2021’de temyiz edilen ve 20 Ekim 2022’de verilen kararında da ağır ceza mahkemesince kesinleşen maddi vaka olarak, davalı müdürün, bankada forward hesabı olduğunu belirterek davacılardan para alması, sonrasında bankaya ait dekont üzerine şube müdürü kaşesini imzalayarak belge vermesi hatırlattı. Yargıtay, davalı bankanın 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 100. maddesine göre çalışanının eyleminden sorumlu olduğu kabul edilerek, banka müdürünün davacılardan alınan para miktarı, davacıların çektiği tutarlar belirlenerek ve davacıların kusurlarının bulunup bulunmadığı da değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğini kaydetti. Bursa Barosu avukatlarından Cüneyt Fidan, o davada verilen Yargıtay kararında bankanın da sorumlu tutulduğunu söyledi ve “Erzan dosyasına ışık tutabilir” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir