Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği’nin verilerine göre, Türkiye’de 2021 yılında 2 bin 846 adet elektrikli otomobil satıldı. 2022 yılında 7 bin 733 adede ulaşan bu sayı 2023 yılının ilk 7 aylık döneminde ise hibrit otomobil pazar payı yüzde 10,3 elektrikli otomobil pazar payı ise yüzde 3,4 olarak kayıtlara geçti.
Volkswagen grubu markalarından Audi Türkiye Genel Müdürü Kerem Güven, yılın ilk 7 ayına oranla elektrikli otomobil satışlarının yüzde 500 civarında artmış olmasına rağmen pazarın yine de arzu edilen seviyelerde olmadığını söyledi.
Türkiye’de elektrikli otomobillerin yaygınlaşması için öncelikle devlet/hükümet ve sektör paydaşlarının ortak çabalarının büyük bir öneme sahip olduğunun altını çizen Kerem Güven, “Özellikle yerli otomobil Togg’un da bir elektrikli otomobil olmasından hareketle, altyapı geliştirmeleri, şarj istasyonlarının yaygınlaştırılması, bu yönde yapılacak yatırımların teşvik edilmesi ve vergi politikalarının destekleyici olması gibi adımlar, bu araçların daha hızlı kabul görmesini hızlandıracaktır.
Bu noktada mevzuatlarda yapılacak düzenlemelerin etkili olacağı muhakkak; Avrupa’da gerçekleşen dönüşümün şekli ve hızına bakıldığında, özellikle emisyon konusundaki yaklaşımlarının, son derece faydalı olduğunu görüyoruz” dedi.
“Yenilenebilir enerjiye dönüşüm için çalışıyoruz”
Audi Türkiye olarak elektrikli araçların yaygınlaştırılması konusuna çevre faktörü üzerinden yaklaştıklarını söyleyen Güven, “Biz elektrikli araçların yaygınlaşmasına, doğal kaynakların korunması ve yenilenebilir enerjinin ekonomik ve verimli kullanımı olarak bakıyoruz.
Bildiğiniz üzere elektrikli araçlar kullanımları sırasında karbon salımı yapmaz. Ancak, elektrik üretiminin kendisinin karbon emisyonu üretmesinden hareket ederek, elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmayı kendimize hedef belirledik. Doğuş Otomotiv’in Güneş Enerji Sistemi (GES) Projesi kapsamında, yetkili satıcı ve servislerimizde yenilenebilir enerjiye dönüşüm için çalışıyoruz” diye konuştu.
Emisyonlarda yüzde 40’lık azalma olacak
Elektrikli otomobillerin pil teknolojisi ve batarya ömrü üzerindeki gelişmelere yönelik de bilgi veren Kerem Güven, “2030 yılına kadar araca özgü karbon emisyonlarını 2018 referans yılına göre kademeli olarak yüzde 40 azaltmayı hedefleyen Audi AG, bu iddialı hedefe ulaşabilmek için, üst tedarik zinciri süreçlerine tedarik zincirindeki yenilenebilir enerji, düşük karbonlu malzemeler ve ikincil malzemelerin kullanımı gibi yollarla müdahale ediyor.
‘Mission: Zero’ çevre programı da Audi’nin sürdürülebilir üretim ve lojistiğe yönelik yol haritası. 2025 yılına kadar karbon nötr üretim tesisleri hayata geçirilmiş olacak” bilgisini verdi.
Farklı şehirlerdeki Audi şarj merkezlerinin sayısını artırdıklarını da belirten Güven,“Yüksek güçlü şarj noktalarına sahip bu hızlı şarj istasyonları kullanılmış lityum iyon pilleri, şarj küpleri halinde güç depolama sistemleri olarak kullanıyor. Bu ikinci ömürlü piller, Audi’nin EV modellerinde ömrünü tamamlamış olanlar. Audi, sürdürülebilir bir gelecek için bir yandan kavramlar geliştirirken bir yandan da sürdürülebilir kalkınma, iklim ve çevre koruma noktasındaki çalışmalarına aralıksız devam ediyor” dedi.
2 milyon 955 bin 710 MWh’lik GES yatırımı
Audi Türkiye olarak Doğuş Otomotiv‘in çevresel sürdürülebilirlik politikası ve imzacısı olduğu BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda gerçekleştirdiği çalışmalar kapsamında yer alan Güneş Enerji Sistemi (GES) Projesi‘nde yer aldıklarının bilgisini veren Kerem Güven, “Bu kapsamda, GES projelerinin hayata geçirildiği yetkili satıcı ve servislerin günlük elektrik ihtiyacı ve şarj istasyonlarının elektriği tamamen güneş enerjisiyle sağlanıyor. Toplam 62 bin 819 metrekare üzerinde, 16 bin 501 adet güneş panelini içeren yatırım sonucunda, 8 yetkili satıcı ve serviste kurulu sistem sayesinde 2 milyon 955 bin 710 MWh’lik bir enerji üretiliyor” bilgisini verdi.
