MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Uzlaşmanın zemini başkent Ankara’nın tarihi miras ve emanetleridir. Bizim üstesinden gelemeyeceğimiz, altından kalkamayacağımız hiçbir sorun yoktur. Sürekli erteleyerek, sürekli yok sayarak, bunların yanı sıra ihmal ve iradesizliğin pençesine düşerek ulaşacağımız hiçbir yer yoktur, olması mümkün değildir. Kriz meraklılarına, krizlerden nemalanan yozlaşmış zihniyetlere, Türkiye’yi uçurumdan uçuruma sürüklemek için heves ve iştah sahibi olan muhterislere istiklal ve istikbal haklarımızı heba ettiremeyiz” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara’da düzenlenen “Seçmen İletişim Merkezi Açılış Töreni’ne” katıldı. Bahçeli şöyle konuştu:
“50 GÜN SONRA YAPILACAK MAHALLİ İDARELER SEÇİMLERİNDE ANKARA’NIN PRANGALARINDAN KURTULUŞUNU HEDEFLİYORUZ”
“50 gün sonra yapılacak Mahalli İdareler Seçimlerinde Ankara’nın prangalarından kurtuluşunu hedefliyoruz. Başarmanın dışında ikinci bir seçeneğe elbette kapalı duruyoruz. Üzerimize düşen görev ve sorumluluğun idrakiyle adımlarımızı sağlam şekilde atıyor, boşa zaman geçirmiyoruz. Eser, erdem ve hizmet belediyeciliğinin tesisini; dejenere ve deforme olmuş, değersizliğin ve dedikodunun içine gömülmüş belediyecilik anlayışının terkini istiyor, bu uğurda azim ve inançla çalışıyoruz. Nitekim Cumhur Bizim Türkiye Hepimizindir. Ankara Bizim Türkiye Hepimizindir. Ayırmadan, ayrışmadan, canla, başla hem Ankara hem de Türkiye için çalışacağız. Kaçan fırsatların, heba olan yılların, kırılan umutların telafisini yapmak suretiyle başkentimizin yeniden küllerinden doğacağına inanıyoruz.
“ANKARA’NIN HIZINI YAVAŞLATANLARLA OYALACAK HALİMİZ DE KALMAMIŞTIR”
Geçmişi bugününe kefil olmayanların miadı dolmuş, raf ömrü bitmiştir. Ankara’nın hızını yavaşlatanlarla oyalanacak halimiz de kalmamıştır. Yavaş yavaş bu kentimizin enerjisini sömürenlerin gerçek yüzü ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet’in yeni yüzyılında tıpkı kutup yıldızı gibi parlamasını, milli birliğin ve kardeşliğin timsali olmasını arzuladığımız başkentimizin hak ettiği, layık olduğu; tarihine, kültürüne ve sosyal dokusuna yakışan bir mevkie ulaşması hepimizin görevidir.
“BEŞ YILDA ANKARA’YA ÇİVİ ÇAKILMAMIŞTIR”
Düne kadar CHP’ye demediğini bırakmayan, hatta partimizin CHP’ye benzediği iftirasını atacak kadar hayatın ve siyasetin gerçeklerinden kopanların son beş yıldır CHP’de iştahla siyaset yapması, belediye başkanı veya adayı olması ahlaken ağır bir savrulmadır. Bu ikiyüzlü siyaset anlayışının Ankara’ya samimiyetle hizmet etmesi; dürüst ve ilkeli şekilde şehremini unvanını taşıması mümkün değildir. Kaldı ki, geride kalan beş yılda Ankara’ya çivi çakılmamıştır. Alt yapı sorunu bir türlü çözülememiştir. Kutuplaşma ve kargaşadan başka bir şey görülmemiştir. Yollar, köprüler, tüneller kaderine terk edilmiştir. Ulaşım hizmetleri aksamış, trafik yoğunluğu daha da artmıştır.
“SAYIN TURGUT ALTINOK İŞİNİN EHLİ, ANKARA’NIN SEVDALISIDIR”
Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız da Sayın Turgut Altınok’tur. Sayın Altınok işinin ehli, Ankara’nın sevdalısıdır.
Gölbaşı’ndan Etimesgut’a, Polatlı’dan Ayaş’a, Kalecik’ten Keçirören’e, Kahramankazan’dan Yenimahalle’ye, Sincan’dan Beypazarı’na, Çankaya’dan Mamak’a, Çamlıdere’den Çubuk’a, Elmadağ’dan Evren’e, Güdül’den Haymana’ya, Akyurt’tan Bala’ya, Altındağ’dan Nallıhan’a, Kızılcahamam’dan Pursaklar ve Şereflikoçhisar’a, yani Ankara’nın tamamına Cumhur İttifakı mührünü vuracaktır. Elbette yapacağız, hep birlikte başaracağız.
“BİZİM ÜSTESİNDEN GELEMEYECEĞİMİZ, ALTINDAN KALKAMAYACAĞIMIZ HİÇBİR SORUN YOKTUR”
Bize göre uzlaşmanın adresi de büyük Türk milletinin kutlu varlığıdır. Uzlaşmanın zemini başkent Ankara’nın tarihi miras ve emanetleridir. Bizim üstesinden gelemeyeceğimiz, altından kalkamayacağımız hiçbir sorun yoktur. Sürekli erteleyerek, sürekli yok sayarak, bunların yanı sıra ihmal ve iradesizliğin pençesine düşerek ulaşacağımız hiçbir yer yoktur, olması mümkün değildir. Kriz meraklılarına, krizlerden nemalanan yozlaşmış zihniyetlere, Türkiye’yi uçurumdan uçuruma sürüklemek için heves ve iştah sahibi olan muhterislere istiklal ve istikbal haklarımızı heba ettiremeyiz. Şayet cumhur ile Cumhuriyet kucaklaşmışsa, devlet ve millet arasında uyum tam manasıyla sağlanmışsa, bunun ana kaynağı, yegane sebebi, altın hissesi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne aittir. Çok şükür devlet hayatında çatlak sesler dinmiş, karar alma süreçleri seriye bağlanmış, kuvvetler ayrımı billurlaşmış, çok başlılık devri kapanmış, bürokratik oligarşinin suyu kesilmiştir.”